14 Aralık 2011 Çarşamba

Nil'ime

Sen olmasaydın bebeğim;
Topuksuz ayakkabılarla da şık olunabileceğini bilmeyecektim.

Hamileliğim esnasında 80'li kilolara kadar çıkıp kendi çapımda ilk defa bir alanda rekorumu kıramayacaktım.

Kan yapsın diye danadili haşlayıp üzerine yumurta kırıp ağzının tadına da uysun diye çikolatalı pudingle karıştırmak gibi üretkenliğin sınırlarını zorlayan tarifler keşfedemeyecektim hiç.

Su almak için elimde kumanda ile buzdolabını açtığımda kumandayı buzdolabına koyacak kadar ya da evden çıkarken telsiz telefonu çantama atacak kadar kendimden geçmeyecektim.

Birinin canı yandığında ötekinin bu acıyı hissedebilmesinin sadece ikiz kardeşlerde olduğunu sanacaktım.

Sabahın köründe gözü kapalı mutfağa kadar gidip, süt ısıtıp yine gözü kapalı dönme yeteneğini kazanamayacaktım.

Üzümün çekirdeklerini tek tek çıkarmak için insanüstü bir uğraşa asla girmeyecektim.

Bir insanın gaz çıkarması beni bu kadar mutlu edemeyecekti.

Büyüdüğünde arkadaşlarınla birlikte partilerde Süper Anne olarak eğlenmeyi hayal edemeyecektim.

Babanla belki daha az kavga edecek ama sevginin evlat denilen başka bir boyutuna giremeyecektik.

Sevginin böylesine karşılıksız olanını hiç tadamayacaktım.

Annemi bu kadar çok sevdiğimi anlamayacaktım.

Annesinden zorla ayırdılar diye "Uçan Fil Dumbo!" çizgi filminde böğürerek ağlamayacaktım.

Geceleri kesintisiz uyuyacak, hafta sonunda sabahları istediğim saatte kalkacaktım ama uyandığımda yanağıma konmuş minik ellerin sıcaklığı ısıtmayacaktı yüreğimi.

Çantamda sürekli bisküvi, ıslak mendil, bir adet oyuncak, düşer bir yerin kanar diye ayıcıklı yara bandı taşımayacaktım.

Acıyı geçiren öpücüğün gücüne inanmayacaktım.

38,5 derece ateş beni de yakıp kavurmayacaktı.

Yağmur sonrası çamurlu sularda zıplamanın keyfine varamayacak, sen bir lokma daha fazla yiyesin diye kalabalığın ortasında kafamda peçete dansı yapmayacaktım.

Sen olmasaydın eğer yaşamın karmaşıklığını unutup tekrar basit yaşamayı öğrenemeyecektim.

Sen olmasaydın eğer ben asla "anne" olmayacaktım.

Bir çocuk doğduğu anda, bir anne doğarmış..Bu lafın doğruluğuna inanmayacaktım!...
 
Beni anne yaptığın için anne olarak beni seçtiğin için binlerce kere teşekkürler. Seni çok seviyorum canım kızım....
 

24 Mayıs 2011 Salı

Anne Sütü,Emzirme ve Emzirme reformu

Merhabadan sonraki ilk yazımın anne sütü olması tesadüf değil tabii ki. İstedim ki bir bebeğin dünyaya geleceği zaman düşünülen ilk ve öncelikli şey beslenmesi durumu.
Tüm anne adayları,anneler ,doktorlar, dünya sağlık örgütü vs. anne sütünün önemini dile getirirlerken bazı kimseler,doktorlar da buna dahil,fazlasının gerekli olmadığını ,mama da verilebileceğini yazıyor,söylüyorlar.İtiraz ediyorum ve benim gibi itiraz edenlerin de olduğunu biliyorum.Bu konu ile ilgili Denizkızı arkadaşın yazısına bakın ve benim hikayemi de okuyun lütfen.


Herşey inançla başlıyor bence yani emzireceğine,sütünün geleceğine,minik mucizenizi büyüteceğinize doyuracağınıza yüzündeki tebessümü görüp huzura ereceğinize dair olan inançla....
Hamileliğim süper geçti,çok rahat ve karşısındakini de rahatlatan bir dokorum vardı. Herhangi bir sorunum olmadan 30. haftaya geldik .Anne sütü için 7. aydan itibaren duşta göğüslerime masaj yapmayı ılık su tutmayı öğütlemişti, gayet de başarılı oldum. Ancak bel fıtığı sorunum beni oldukça zorlayınca 33. haftaya kadar dayanabildim. Ayakta bile duramayacak hale gelip ,yatak istirahati almam mecburi olunca hem kilolar arttı,hem de belim sebebiyle mecburi sezeryan durumu gelişti. İlk hayal kırıklığım ve sütümün gelmeyeceği inancı da o zaman ortaya çıktı. Sağdan soldan  da sezeryan olunca süt gelmez 4-5 gün ,yok hastanelerde hemen mama veriyolar,mamaya geçince de bi daha memeyi almıyo bebek lafları,benim moralimi sıfırladı anlayacağınız dedim ki ben bu çocuğu besleyemeceğim. Bu fikirle 38+ 3 de az sancılı olarak sezeryane girdim.

Herşey süper gelişti ,inandım hemşirelerin sayesinde ve kızım memeyi çok güzel aldı ilk gün biraz sıkıntı olsa da sonra sütüm artarak 15 günümüzü geçirdik. 14.gece aşırı ateşle sabahı ettik hemen hastaneye gttik.Doktorum mastit olduğumu düşündü ama memeler gayet sağlıklıydı sorun rahmimdeydi ,aşırı enfeksiyondan dolayı antibiyotik almalıydım ve çocuğu sütten kesmeliydim. Bütün gece ağladım. Bebeğim bir daha süt alamayacaktı çünkü ben bu ilaçları 20 gün boyunca kullanmalıydım. 20 günde tabii ki süt de kesilecekti emilmediğinden... Hastanedeki emzirme hemşireleri imdadıma yetişti. Elektrikli süt pompası ile sağ ve dök dediler.

Tabii ki bu iş öyle kolay olmadı. Sağdıktan sonra her döküşümde içim acıdı. Ağlamaktan helak oldum ama mucize gibi sütüm arttı. Gögüsleri tam olarak boşaltmak süt yapımı arttırıyor . Tabii bu esnada kızıma 20 gün  mama verdik.Mama da biraz sindirim sorunu,gaz ve kabızlık yapıyor.20 gün çok sıkıntı çektik sonra kızım sütüne ,ben de huzura kavuştum.Memeyi de hiç unutmamış yavrum,anne sütünü de....Fakat işe erken dönmek zorundaydım. 2 aylıkken işe başladım .İşverenim ve iş arkadaşlarım çok anlayışlı insanlar, ben günde 3 bazen 4 kere süt sağdım. Böylece sütümü yetiştirdim. o kadar mutlu ve huzurluyum ki bu konuda sizlere anlatamam. Artık kızım 11 aylık oluyor. Yemek yiyor. Sütlerini uykulardan önce ve gece emiyor. Umarım sütümüz yeterli gelir daha emzirebilirim.

İşte benim de başımdan geçenler böyle. Önce inanacağız,sütün geleceğine bebeğimizin emeceğine ,sonra huzurlu olacağız, sağlıklı beslenme ve bol su içmek gerek.

Doğum sonrası izinlere gelirsek de sağlık bakanlığı dünya sağlık örgütü vs. emzirmenin önemini ve en az 6 ay anne sütünü önerirlerken maalesef ülkemizde doğum sonrası izin sadece 8 hafta yani 2 ay. Bebeklerimiz 6 ay emzirilmeyi hak ediyorlar. Doğum sonrası izinle 6 aya çıkarılmalı, anneler süt verme konusunda desteklenmeli ,işverenler,aileler anneye yardımcı olmalı. Bu konuda lütfen bir imza da siz atarak bu konuya dikkat çekin.

Biraz uzun bir yazı oldu ama okuyan herkese teşekkürler....

29 Nisan 2011 Cuma

Merhaba dünya

Tam 9 ay oldu aslında minnacık Nil'imin dünyaya gelişi.Ancak fırsat oldu onun için birşeyler yazmaya.Hayat telaşı,anneliğe alışma....Zor işmiş ama çok zevkli. Artık buradan Niloşla,günlük işlerle,makyaj,moda falan filan paylaşıp gideceğim.
Nihayet merhaba dünya....

Template by:

Free Blog Templates